Erkeklik Krize Girince: Maskülenlik Kendi Yolunu Nasıl Bulur?

Her yerden bir ses geliyor. Sosyal medyada, çevrende, hatta akşam yalnız başına oturduğunda bile aynı soru çınlıyor: Bugünün dünyasında “adamlık” neye yarar? Modern şehir hayatı, akışkan ilişkiler, sürekli değişen kariyer beklentileri… Bir adam neyle ölçülür? Kasların gücüyle mi, cüzdanın kalınlığıyla mı, yoksa usulca kimseye belli etmeden taşıdığı ağırlıklarla mı? Sorular kafa kurcalar, cevaplar yıldan yıla değişir. Ama krizin içinden çıkan erkek, eninde sonunda kendi yolunu bulur.

Şimdi sana net bir tablo çizeceğim, hikayesiz laf dolandırmadan: Erkeklik krizinin ortasında çözülmek kolay, yeniden doğmak zordur. Çünkü herkes senden aynı anda hem güçlü hem yumuşak, hem atak hem duygusal, hem zengin hem alçakgönüllü olmanı ister. Ne yapsan eksik kalırsın. Çünkü bugünün adamı, başkasının standardına göre yaşadıkça kendini kaybeder. Hayır, bu bir mağduriyet cümlesi değil. Adam olmak, önce kendinle yüzleşmek demektir; kimin için yaşadığını, neden kalkıp tekrar denediğini kendine itiraf etmek.

Bak, günümüzün maskülenlik borsasında hisse senedi değerinden hızlı düşen bir şey varsa, o da netlik. Herkes flört ediyor, herkes lafı dolandırıyor, “ne çok adam var” diyorsun… Ama net duran yok. Netlikten korkarsan maskülenliğin özünü kaybedersin. Karar alabilmek, sorumluluk almak, başarısızlığa da imza atabilmek… Bunlar hiçbir zaman eskimeyecek, çünkü öz değer buradan çıkıyor.

Sosyal medya dünyasında akışa uyum sağlamak kolay gibi gözükür. Ama çoğu adam, görünür olmaya çalışırken görünmez olur. Takipçi sayını, beğenini ya da ne kadar görünür olduğunu dert ederek karakter inşa edemezsin. Erkek dediğin, dijital maske değil, yaşanmışlık taşır. TikTok akımlarında veya ilişkilerde popüler olanı taklit ederek geçici “ilgiyi” yakalayabilirsin – ama kendini orada kaybedersin. Yine de, sığınak arayan adam için kötü haber şu: Sadece sığınan değil, kendi yolunu açan erkek hayatta kalır.

Modern ilişkiler dedik; kadınlar tarafında da işler karışık. Kadınlar hem duygusal hem de güçlü, yaratıcı hem de özgür… Onlardan da sonsuz denge bekleniyor. Ama asıl kriz erkek tarafında: “Sen kimsin?” sorusu. Çünkü erkek, dışarıdan ve içeriden sürekli test ediliyor. Para, kariyer, güç, sadakat, dış görünüş… Ve her testin sonunda, sınavın cevabını kimsenin vermesi gerekmiyor. Cevabı sen vereceksin kardeşim, kendi aynanda yüzleşeceksin.

Peki ne yapmalı? Boş klişeleri geçiyorum. ‘Kendin ol’, ‘farkını ortaya koy’… Bunlar rafta güzel duruyor. Aslında gerçek çözüm, kendi standardını kendin belirlemekte. Başka bir adamın başarısı, senin yol haritan değil. İlişkide, işte, spor salonunda… Ölçütünü başkasına göre ayarlarsan, kendini hep eksik hissedeceksin. Maskülenliğin özü, kendini tamamlayan taraf olman. Yani; kadına hediyem olsun diye değil, kendine saygı duyduğun için güvenilir adam olacaksın. Patronun gözüne girmek için değil, kendi vicdanın rahat etsin diye işine emek koyacaksın.

Her şeyin pamuk ipliğine bağlı olduğu bu çağda, adam gibi kalabilmek için birkaç temel ilke var:

Birincisi; sabit kalabilmek. Duygularına yenilmemek değil mesele, duygularını yönetmek mesele. Tepkiyle tepki vermek yerine, önce içinden gelen sesi tanımak. Hem ilişkilerde hem hayatta; seni iten, motive eden neyse onu bulana kadar arayacaksın.

İkincisi; sorumluluk almak. Uzaktan güçlü görünmek kolay, gerçekten güçlü olmak zor. Kaçmadıkça, yüzleşmekten korkmadıkça maskülenliğin ağırlığı seni taşır – sen ağırlığı değil.

Üçüncüsü; gelişme isteği. “Ben buyum, değişmem!” cümlesi, en büyük zayıflık. Gerçek adam, zaaflarını görmekten korkmayan adamdır. Yenilmekten korkmaz, tekrar kurulacak gücü her zaman bulur.

Son olarak şunu unutma: Ne kadar karmaşık olursa olsun, hayat illa ki netleşmek ister. Bölünmezsin, kendini sadeleştirirsin. Başkalarının gözünde şekil değiştirmek yerine, kendi gözünde dik durursun.

Sonuç mu? Erkeklik krize girince, erkek kalmak için eski kurallara değil, kendi doğana güvenmen gerekir. Modern dünyanın karmaşasında yolunu kaybetmek istemiyorsan, netliğini yitirme. Adam gibi yaşamaya, önce kendinden başla. Bugünden sonra ‘kim olacağım?’ sorusunda top artık sende.

Ve aklında kalsın;
Bu çağda kaybolmak kolay kardeşim, kendine sadık kalmak zor.
Seçimini yap.

En Önemli Haberlerden Haberdar Olun

"Abone Ol" butonuna tıklayarak, Gizlilik Politikamızı ve Kullanım Şartlarımızı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylamış olursunuz.
Yorum Ekle Yorum Ekle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Post

Başarılı Erkek Hatalarından Nasıl Güç Alır? – Maskülen Bir Bakış Açısı

Next Post

Zor Zamanlarda Erkek Nasıl Ayakta Kalır? – Gücünü Krizde Gösteren Adam Olmak