Sabah alarmı erken çalıyor. O anda iki seçeneğin var: Ya erteleyeceksin, ya da kalkıp gününün ipini eline alacaksın. Disiplin dediğin şey, öyle motivasyon gelip omzuna dokununca oluşmuyor. O sabah gözlerini açıp, göz kapakların hala ağırken bile kalkmakla başlıyor. ‘Disiplin’ kelimesi sana askeri düzende bir katılık, acımasızca bir bastırma hissi verebilir. Ama hayır kardeşim, gerçek disiplin; zorla değil, özsaygıyla kurulur.
Dış dünya, modern erkekten sürekli talepkar. Sosyal medya her an yanı başında, bir tıkla yeni bir bildirim, yeni bir oyalanma. O yüzden çevrendeki çoğu adam sabah kalktığında odasına inen gün ışığına değil, ekranlarına bakıyor. Senin farkın ne olacak? Disiplinli adam, günü başkasının değil, kendi gündemine göre başlatır.
İşin garibi, çevrende motive olmuş ama bir türlü sürdüremeyen pek çok adam göreceksin. Çünkü motivasyon geçici, disiplin kalıcıdır. Bugün spor salonuna gitmek, para biriktirmek, ilişkinde sağlıklı sınırlar koymak… Bunların hepsi anlık istekle başlar ama hayatının standardı haline gelmezse hiçbir anlamı yok. Maskülen bir adam kendini, kendi kurallarıyla, kendi çizgisiyle inşa etmeyi bilir.
Her gün tekrar eden küçük seçimler, seni ya tembel bir adam yapar, ya da fark yaratan bir adama dönüştürür. Herkes büyük hayaller kurar, ama çok az adam ‘alarmı ertelememek’ gibi basit kurallar koyar kendine. Asıl farkı burada yaratırsın. Disiplinli adam için yolda yürümekle, hedefe ulaşmak birdir. Çünkü onun için yolun kendisi hedefe dahildir.
Biraz kişisel örnek vereyim: Ben de zamanında ertelemenin, dağılmanın, her akşam ‘yarın başlarım’ yalanının içinde boğuldum. Ama gördüm ki, disiplinsiz adam kendi hayatında misafir olur. Çözümü bulduğun anda, hayatının kaptanı oluyorsun. Sabah yataktan kalkmak zor geliyor mu? Hareket et, bir bardak su iç, duş al… Vücudun hareket ettikçe, zihin de uyanır. Haftada üç gün spor yapmak mı istiyorsun? Salon uzak, vaktim yok, bugün yorgunum bahanesine sığınma. Çünkü bahane bulmak, başarısız erkeklerin ortak dili.
Peki disiplinli olmak duyarsız mı yapar? Hayır. Disiplinli adam, duygularının oyuncağı değildir. Kafası dağınıkken bile yolunu kaybetmez. Bir hedefi varsa, duygularına rağmen harekete geçer. Gerektiğinde acıyı göze alır, gerektiğinde keyiften feragat eder ama asla kendine verdiği sözü unutmaz. İlişkinde de böyle; seviyorsun ama sınırlarını bilmekten, günlük rutinini bozmamaktan vazgeçmiyorsun. Kadına zaman ayırıyorsun, dostlarına ayırıyorsun, ama önce kendi yoluna sadıksın. Çünkü maskülenliğin özü, önce kendi hayatının lideri olmakta saklı.
Disiplinli adam zamanına sahip olur. Sabahı kalkmakla, kitap okumakla, işini aksatmadan yapmakla… Zorluğu seçmek, rahatlığı ertelemekle. Herkesi memnun etmekle değil, kendi standartlarını belirlemekle. Kısa vadeli zevkleri değil, uzun vadeli kazanımları seçiyorsun. Bugün eline gelen boş zamanı, telefona gömmek yerine, ufak bir gelişime ayır. Uzun vadede fark ettiğin büyüme, sana özgüven olarak geri dönecek.
Bazı adamlar istedikleri fiziğe, paraya, ilişkiye hiç ulaşamıyor. Çünkü günü, saate, ruh haline göre yaşıyorlar. Ama disiplinli adam, istemese de, canı çekmese de, vazgeçmek üzereyken bile kendi kurallarını uygular. Sonunda kaybetmez; çünkü kazanan adam, kimse görmese de kendi kendine verdiği sözü tutmasını bilendir.
Sonuç: Disiplin, senin en baba gücündür. Canın istemese de yaptığın her küçük eylem, maskülenliğini büyütür. Bugün alarma basmadan kalkmak, bir saat kitap okumak, gereksiz zamanını telefondan çekip kendine yatırım yapmak… Yarın karşına çıkan adama, hayata, kadına nasıl duracağının teminatı olur.
Şunu unutma: Erkek gibi yaşamak için süpermen olmana gerek yok. Her sabah kendi sözüne sadık kalmak, seni bin adamdan ayırır.
Bugün kendine şunu sor: Hangi küçük kuralı uygulayarak, hangi büyük alışkanlığı başlatabilirsin?
Çünkü gerçek maskülenlik, gizli kaslarda değil,
her gün kimse görmeden yaptığın seçimlerde saklıdır.