Bugün sabah kalktığında aynada gördüğün adama ne kadar güveniyorsun? Bir düşün – modern hayat dediğin; sosyal medya, hızlı ilişkiler, beklentiler, belirsizlikler… Dışarıdan bakınca herkesin hayatı filtreli, başarıları çerçeveli. Ama gece yatağa kafanı koyduğunda asıl soru şu: Gerçekten kim olduğundan emin misin?
Bir erkek için kaybolmak, sadece rotasını kaybetmek değil; kendine yabancılaşmak demek. Hayatın içinden konuşuyorum: Para peşinde yorulursun, havalı ilişkilerde tükenirsin, herkesin onayını ararken kendini unutursun. Sürekli bir yarış var ve kimse nereye koştuğunu bilmiyor, ama herkes hızlı koşuyor.
Erkek olmak, sadece fiziksel güç veya başarı demek değil. Net bir omurgan olacak. Dış etkilere ve kalabalık yorumlara rağmen kendi kararını verebiliyorsan, işte o zaman ayakta kalırsın. Sana gelene kadar yüzlerce tavsiye duydun: ‘Başarılı ol’, ‘Hep mutlu ol’, ‘Herkese iyi davran’… Ama kanka dürüst olalım, hayat bu kadar tozpembe ve siyah-beyaz değil. Bazen yanılırsın, duvara toslar, yere düşersin.
Bunlar erkek için utanç değil; tecrübedir. Maskülen bir duruş, darbeleri kabullenip onlardan öğrenmekle gelir. Kırıldığın, zorlandığın anlar seni pişirir. Erkeksin diye her şeye dayanmak zorunda değilsin ama inandığın yerden kırılmadan yürümek zorundasın.
Günümüzde en büyük tuzak: Sürüye uyup sıradanlaşmak. Moda akımlarını, popüler görüşleri, sahte hayatları kopyalayan adam, bir süre sonra aynada kendini tanıyamaz. Adam gibi yaşamak, kendi değerini kendin belirlemekle başlar. Başarı tanımını, çekicilik ölçünü, hayattaki tavrını başkalarına bırakma. Bu kolay yol değil, ama sağlam yol budur.
Bugün birçok erkek, sosyal medya beğenileri veya popülerlik için yaşar oldu. İlişkiler bile bir oyuna döndü. Erkek ‘ilgili’ adama dönüşeyim derken, kendi özgün hatalarını yapamıyor. Sanki herkes bir rolü oynuyor. Gerçek özgüven, rolü boşlayıp kendin olduğunda gelir.
Bak, örnek veriyorum: Arkadaş grubunda çoğu adam, sohbeti domine eden, en çok ilgi gören adamı örnek alıyor. Ama sahici çekim böyle doğmaz. Girdiğin ortamda dikkat çekmek için kasmana, konuşmana gerek yok. Sakin bir güven, maskülen bir enerji, ortamı değiştirir. Kadınlar da erkekler de bu tavrı hisseder.
Psikolojide buna ‘otantik maskülenlik’ derler. Kulağa havalı geliyor ama aslında basit: Olduğun gibi, net ve kararlı kalmak. Yalnız kalırsın, ama kendini kaybetmezsin. Göz göre göre yanlışa gitmezsin, popüler olmak uğruna karaktersiz işlere bulaşmazsın.
İlişkilerde de bu böyle. Karşındaki kadının her dediğine ‘evet’ dersen, sınırını çizmezsen; seni önce sever, sonra sıkılır. Çünkü kadınların istediği şey, düşündüğünden daha fazla: Kendisini taşıyan ve başkasına yük olmayan bir adam. Onun yanında kendini eksik hissetmeyen, duygusunda net olan, yalpalamayan bir adam… Kolay mı? Değil. Mükemmel olamazsın. Ama özgün kalmak, her zaman seni güçlü kılar. Başarı da, sağlıklı ilişki de, saygı da oradan çıkar.
Modern erkek, hayatındaki yüklerin ne kadarını gerçekten kendi seçiyor? Kendi işini mi yapıyorsun, yoksa ailenin, toplumun, ilişkinin konfor alanında mı yaşıyorsun? Kaybolmaktan korkuyorsan, önce kendini bulman lazım. Kendi kurallarını yazmadığın hayat, hep başkalarının sınavı olacak sana.
Sosyal medya olaylarıyla, etrafındaki örneklerle sürekli rekabet içindesin gibi gelir. Unutma, oradaki başarı ya da görüntü sendeki açığı doldurmaz. Her sabah uyandığında, “Bugün gerçekten ne istiyorum? Kimin için yaşıyorum?” diye kendine sor. Ve cevaptan kaçma.
Motivasyon için mi okuyorsun bu yazıyı? Gerçek çözüm; aksiyon. Adam gibi yaşamak, başkalarını memnun etmek değil; kendine saygı duymaktır. Yalnız kalmak, bazen çevrende kimse olmasa bile pes etmemek, işte o en büyük güçtür. Güçlü erkek her zaman kazanmaz, ama her zaman kendi olarak kalır.
Bugün şunu yap: Kafanda, ilişkinde, işinde bir yerde kaybolduğunu hissediyorsan; her şeyi bırak, bir kağıda şu soruyu yaz: “Ben kimim, ne istiyorum?”
Cevap cılız ya da karanlıksa korkma; herkesin yolu önce kendiyle yüzleşmekten geçer.
Unutma, kendini kaybetmeyen adamı hayat bile deviremez. Geriye sadece tek şey kalır:
Kendi yolunu çizmek cesaret ister; ama bir kez çizersen, kimse önünü kapatamaz.